Umut Kaya, son dönemde müzik dünyasına önemli sanatçılar kazandıran
İzmir’den çıkan en taze isim. O’nu en iyi şu üç kelime anlatıyor:
“Alternatif Alaturka Rock”. Alternatif Rock, çoğu müzikseverin aşina
olduğu üzere, ana akımdan farklı bir duruşu ve sound’u tanımlıyor.
Ancak Umut Kaya’nın en önemli farkı, “Alaturka”lığı. Alaturka kelimesi,
O’nun içe kapanık değil dışa dönük, ve arabeskleşmeden yerelleşebilmiş
olan müziğini temsil ediyor. Daha iyi anlamak için ülkemizin önde gelen
müzik yazarı ve eleştirmenlerinden Tolga Akyıldız’a kulak verelim:
“Umut Kaya, gitar-bas-davul duruşunu bozmayan basit sound'u, cazip
gırtlak nağmeleri, damardan sözleri ile kısa sürede sevilecek. Sert
sound'una rağmen içki sofrasında bile dinlenebileceğine inandığım
albümün bence en büyük başarısı da bunu sırtını arabeske dayayarak
yapmaması, kendi kıvamını bulması.”
Umut Kaya’nın kendi adını verdiği ilk albümü, Aralık 2008’de Taşoda
Müzik etiketiyle raflardaki yerini aldı. Albüm, yakın bir dostun rakı
masasında içini döktüğü hissini verirken; dinamizmini ise son şarkıya
kadar koruyor. Söz ve bestelerin tamamında Umut Kaya’nın imzası olan
albümde toplam 10 parça bulunuyor. Çıkış parçası Mevsimler Geçerken,
Aralık itibarıyla müzik kanallarında yayımlanmaya başladı. Albüm
tanıtım konseriyle yeni şarkılarını ilk defa 7 Ocak 2009 tarihinde
seslendirecek olan sanatçının turnesi de aynı tarihten itibaren
başlayacak.
Umut Kaya müzik hayatına lise orkestrasında çalarak başladı. İzmir’de
Türkçe canlı müzik geleneğini başlatan Detone isimli grubuyla kısa
zamanda hem cover parçalarla, hem de kendi parçalarıyla ün kazandı.
Özellikle Mevsimler Geçerken ve Mor Yazma adlı parçaları İzmir
dinleyicisi tarafından Bornova marşları olarak nitelendirilir hale
geldi. Grup, 2007’de gerçekleşen 12. Roxy Müzik Günleri’nde özel ödüle
layık görüldü. Yaban Gülü dizisinin 13. bölümünde canlı performans
sergiledi. Umut Kaya’nın aynı zamanda Benim Annem Bir Melek dizisinin
jenerik müziğinde imzası bulunmakta.