Lenobia~ İnsan
Mesaj Sayısı : 128 Rep Gücü : 289 Kayıt tarihi : 13/08/09 Yaş : 31
| Konu: Yalan Söyleyen Tarih Değil; Tarihe Yalan Söyletenler Salı Ağus. 25, 2009 3:47 pm | |
| Mantıklı bir şekilde düşündüğümüzde tarih hiçbir zaman yalan söylemez, sadece tarihi çıkarları uğruna kullanmak isteyenler tarihe yalan söyletirler.
Geniş boyutlu düşündüğümüzde her insan, her kurum, her toplum ve her devlet bir şekilde tarihe yani geçmişe bakmak zorundadır.
Geleceğini şekillendirmek ve önüne ışık tutmak için tarihe göz atmak ve ondan faydalanmak ihtiyacını duyar. Bir çok insan, kurum, millet ve devlet bu geleceğini şekillendirme projesinde çıkarları nispetinde tarihi gerçekleri bir şekilde örterek, farklı renklere boyayarak insanlığın görmesini istedikleri kıvama getirerek sunarlar.
Her insanın duygu, düşünce ve kültürü farklı olduğu için tarihsel bir bilgi ya da belgeye kendi çerçevesinden bakacaktır ister istemez. Aynı bilgi ve belgeden her insan farklı anlamlar çıkarabilir. Ama bu anlam o tarihsel gerçeğin, gerçek anlam sınırları dışına taşmamalıdır. Elde edilen sonuç tarihsel gerçeklik sınırının dışına çıktığı takdirde kavgalar ortaya çıkmaktadır.
Örneğin, Ermeni Sorunu neden her devlet tarafından farklı algılanmaktadır acaba? Çünkü her devlet kendi çıkarları doğrultusunda belge ve bilgileri kullanmaktadır. Fransanın, Almanyanın, Belçikanın, Hollandanın ve daha birçok devletin Ermeni Sorunuyla ne ilgisi var da, meclislerinde Sözde Ermeni Tehciri tartışılıyor, kabul edilmeye çalışıyor, meydanlarına anıtlar dikiliyor. O ülklerde yaşayan Ermeniler var ondan diye düşünebiliriz belki. Ama bu sorun tartışılacaksa Ermenistan ile Türkiye arasında tartışılmalı, diğer devletler bu işe karışmamalı. Karışıyorlarsa ki karışıyorlar, çıkarları doğrultusunda bu olayı kullanıyorlar demektir.
Bu insanlar kimin elindeki belgeleri kullanıyorlar peki. Hangi ülkenin bilgi ve belgesi işine geliyor ise o devletinkini. Peki bu durumda o ülkelerin insanları tarihe tarihsel gerçeklik sınırı içinde bakabilecekler mi? Maalesef hayır. Yanlı bir tarih bilinci oluşacaktır o insanlarda.
Sonuç olarak tarihsel bilgi ve belgeler, kişilerin görmek istedikleri biçimde şekillendirilirse, bun durumda tarihin değil, o bilgi ve belgeri insanlara yanlı sunanların utanması gerekir.
Alıntıdır... | |
|